Prof. Osman Müftüoğlu zayıflama haplarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu…
Yılda en az üç-beş defa yeni bir “Zayıflama ilacı ölüm getirdi!” haberiyle sarsılıyor ama almamız gereken dersi bir türlü almıyoruz!
Sahte vaatlerle pazarlanan bu haplar sadece bizde değil her ülkede tehlike saçıyor. Bu korku filmi (!) Amerika ve Avrupa’da da birkaç kez vizyona girdi, anında ve en şiddetli biçimde cezalandırıldı. Bizdeki üzücü tekrarlar, özellikle ölüm vakaları o ülkelerde belki de bu nedenle çok sık yaşanmıyor.
Kolay ve zahmetsiz yoldan kilo vermek herkesi heyecanlandırır. Fazla kilolardan diyet yapmadan, herhangi bir fiziksel çaba göstermeden sadece hap-ilaç yutarak kurtulmak herkesin hoşuna gider. Ne var ki bu ürünlerin hiçbiri masum değildir. Bir kısmı hiçbir işe yaramaz. Bir kısmı size başlangıçta birkaç kilo verdirse de ölümle bile sonuçlanabilen bazı sağlık problemlerine yol açar.
NEDEN KOLAY SATILIYOR?
Kilo sorunu olanların bu ürünleri ısrarla kullanmaya devam etmesinin iki temel nedeni var:
Bir: Bunlar genellikle “bitkisel ilaç” kılıfı altında pazarlanıyor. Halkımız da ürünü “bitkisel/doğal” diye düşünüp zararsız, masum hatta faydalı olduklarını sanıyor.
İki: Ürünleri pazarlayanların kullandığı bir başka aldatmaca daha var: Seçilen bitki ya herkes tarafından tanınan bir sebze ya da meyve oluyor (elma, lahana, biber haplarını hatırlayınız) ya da Çin’den, Hindistan’dan ithal egzotik ürünler devreye sokuluyor (Açai berry, Goji berry, Hoodia yosun haplarını hatırlayınız).
Neticede bu ürünler zararsız, doğal ürünler diye kolayca satılıyor.
HAPLARIN İÇİNDE NE VAR?
Son günlerde pek gündemde olan ve maalesef ölümle neticelenebilen ciddi sağlık sorunları yarattığı anlaşılan “altın çilek” hapları da bu tür şarlatanlıklardan biri.
Uzakdoğu kökenli bu meyvenin kendisinin de haplarının da kilo vermeye hiçbir katkısının olmadığını bu köşede sık sık yazdık.
Ne var ki özellikle internet, bu hapın pazarlanmasında en etkili mecra olarak kullanıldı.
Bazı televizyonlarda bu ürün “kilo verdiren mucize” diye tekrar tekrar anlatıldı, haberlere bile konu edildi.
Kısacası onlar ürünlerini satıp bir şekilde para kazandılar. Ama insanlarımız sağlıklarını, hatta hayatlarını kaybettiler.
Bu hapların kilo verdirirken sağlığımızı da bozmasının nedeni şu:
“Sibutramin” veya “Efedrin” gibi yüksek dozda ve rastgele kullanıldığı takdirde sağlığa ciddi zararlar verebilen (hatta öldürebilen) maddeler, bu ürünlerin içine gizlice ve çok yüksek dozlarda ekleniyor. Etiketlere ise bu maddeler asla yazılmıyor. Herhangi bir kontrol de söz konusu değil. Bu hapları yutanlar farkına varmadan zararlı ve toksik bazı kimyasalları da vücutlarına sokuyor, yani adeta zehirleniyorlar!
Eğer bu hapların satışı kesin olarak yasaklanmazsa, daha birçok insanımız hastalanır hatta hayatını bile kaybeder.
NE YAPMALI
BENİM ÖNERİM
Markaları ve vaatleri ne olursa olsun zayıflama haplarının üretimi de satışı da yasaklanmalı. Özellikle internet üzerinden yapılan satışlara kesin bir yasaklama getirilmeli. Yaşanan son olaydan ders çıkarılıp bitkisel ürünlerin hiçbirinin ama hiçbirinin eczaneler dışındaki kanallarda satılmasına izin verilmemeli.
Yalnız bitkisel ürünlerin değil, vitamin, mineral ve diğer destek ürünlerinin de sadece ve sadece eczanelerde satışına müsaade edilmeli…
‘Sibutramin’e dikkat!
BİR UYARI
Bu şarlatanların en çok kullandıkları maddelerin başında sibutramin var.
Hindistan ya da Çin’de üretilen sibutramin maddesinin zayıflama haplarına nerede, nasıl ve ne dozda karıştırıldığı bilinmiyor.
Sibutramin daha önce reçeteyle satılan bir zayıflama ilacıydı. Kalp, beyin ve diğer organlara verebileceği zararlar nedeniyle hemen hemen her ülkede üretim ve satışı yasaklandı.
Geçen yıl yasaklanan kırmızıbiber hapının içinde de sibutraminin bulunduğu yani zayıflatıcı etkinin kırmızıbiberden değil bu toksik olabilecek maddeden kaynaklandığını biliyoruz.
Emin değiliz ama diğer daha birçok kilo verdirici mucize (!) ürünün içinde de aynı madde var!
Prof.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
0 yorum:
Yorum Gönder