Bedelli askerlik zengini mi mutlu eder?

Habertürk Gazetesi yazarı Rahşan Gülşan yazdı…

BİR türlü gündemden düşmüyor bedelli askerlik tartışmaları. Bir kadın olarak askerliğe gitme meselesi üzerine empati yapmam çok da kolay değil. Ama yavrusu şehit olan annelerin duygularına çok az da olsa yaklaşabiliyorum. Oğlum olsa askere göndermek ister miydim bilemiyorum.
Bir tarafta milli duyguların ağırlığı, bir tarafta da dünyaya getirip canına canını kattığın evladının bir gün üzerine bayrak sarılı tabutunu öpmek, okşamak zorunda kalma riski… İşte bu noktada bedelli askerlik tartışması çörekleniyor olmalı insanların zihinlerine. Parayı verip çok kısıtlı bir süre ve Doğu’ya gitmeden askerlik imkanı. Kulağa hiç kötü gelmiyor ilk anda. Ama etraflıca düşünmeye başlayınca insanın adalet duygusunu önce gıdıklamaya, sonra acıtmaya başlıyor.

Daha önceki deneyimlerimizden biliyoruz ki hiç de öyle ucuz bir şey olmuyor bedelli askerlik. Bu da maddi durumu yerinde insanların çocuklarının güvenli güvenli ve hayatlarının çok az bir kısmından feragat edip, maddi durumu olmayanların kaderlerine razı olması, en azından böyle bir imkândan faydalanma şansı olmayışı anlamına geliyor.
Üstelik biliyorum birçok aile bulup buluşturup hatta gerekirse elindekini avucundakini satıp bedelli askerliği zorlayacaktır, ama ne olursa olsun insanın içine sinmeyen bir şey var bu adaletsizlikte. Zaten yeteri kadar adaletsizlik var sosyal hayatımızda.
Yüksek fiyatlı bedelli askerlik bunu iyice gözümüze sokacak gibi geliyor bana. Bedelli askerlik tartışmaları bende hep parası olanın kayırılacağı bir sistemin hâkim olacağı yeni bir düzeni çağrıştırıyor. Bu da rahatsız ediyor…

Bedelli askerlik gelmeli mi?

Kıvanç Tatlıtuğ’un arkasındaki kadın
HAYIR hayır, Fatih Altaylı’nın dünkü yazısına herhangi bir ekleme veya geliştirme yapmayacağım. Maşallah ne anlattıysam almış koymuş köşesine. Dün nereye gitsem peşimden geldi yazdıkları. Bana bakıp kıkırdayanlar mı dersiniz, gelip “Kıvanç’ın teni nasıldı?” diye soranlar mı her türlü acayipliği yaşadım. Hatta bir ara gazeteye girerken elinde “Kıvanç’a dokunan eller kırılsın” yazıları bulunan kadınlar vardır diye bile tırstım hafiften. Ama tabii dersimi de aldım.
Bir daha (tercihen Kenan İmirzalıoğlu) ünlü bir erkeğin karnına dokunursam asla bunu yazı işlerinde anlatmayacağım, arkasından ne konuşulursa konuşulsun kaslarına kefil olmayacağım:) Şaka bir yana çarşamba akşamından beri geniş kalabalıklar Kıvanç Tatlıtuğ’u konuşuyor. Yakışıklılığı ve karizması bir yana herkesin üzerinde uzlaştığı konu, Kıvanç’ın oyunculuğunu ne kadar geliştirdiği hakkında.
Gerçekten Ezel’de birkaç bölümlük Sekiz karakteri dışında onu Aşk-ı Memnu dizisinin finalindeki mayhoş oyunuyla hatırlıyoruz. Oysa hem Sekiz’deki başarısı hem de Kuzey Güney dizisinde göründüğü andan itibaren yarattığı etki bambaşka. Kıvanç Tatlıtuğ’un içindeki oyuncuyla iletişim kurmasındaki en büyük pay, onun aylardır koçluğunu yapan büyük oyuncu İpek Bilgin’e ait.
İpek Bilgin’i Ezel dizisinde Ezel’in kör annesi veya yıllar önce Hırsız Polis dizisindeki bakıcı rolüyle anımsayabilirsiniz. Tiyatroseverler ise geçen sezon Festen’de izlediler onu. Oyunculuğunu izlemekten büyük keyif aldığım İpek Bilgin, Kıvanç’ın hamurundaki yeteneği öylesine güzel parlatmış ki belli ki gözlerimizi alamayacağız ondan.
Siz Kıvanç’ı alkışlarken ben İpek Hanım’ı alkışlamak istedim bugün. Eminim Kıvanç da ona minnettardır…

Show TV taktik hatası mı yaptı?
TELEVİZYON dünyası şimdiden gelecek çarşambaya kilitlendi. Herkes Muhteşem Yüzyıl ile Kuzey Güney karşı karşıya geldiğinde k-erce km ileride operasyon yapacak tanker uçaklar ve uçak gemileri projeleri hayata geçiyor. Kısacası TSK bir dünya gücü haline geliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘ileriyi gören’ her mensubu, yeni Türkiye kavramına uygun yeni bir TSK ortaya çıktığının farkında. Aslına bakarsanız orada da ‘direnenler’ ve ‘yolu açmak isteyenler’ arasında büyük bir çatışma var ve bu kavga kamuoyunda hükümet-TSK arasındaymış gibi algılanıyor… TSK içinde yeniden yapılanma kısa sürede bitecek ve yeni dünya düzeni içinde emperyal Türkiye konseptine uygun bir silahlı kuvvetimiz olacak…”

0 yorum:

Yorum Gönder